باب
تجاوز الله عن
حديث النفس
والخواطر
بالقلب إذا لم
تستقر
58- YER ETMEMEK
ŞARTlYLA NEFSİN SÖYLEDİKLERİNİ VE GÖNÜLDEN GEÇENLERİ ALLAH'IN AFFETMESİ BABI
201 - (127) حدثنا
سعيد بن
منصور،
وقتيبة بن
سعيد، ومحمد بن
عبيد الغبري
(واللفظ
لسعيد) قالوا: حدثنا
أبو عوانة، عن
قتادة، عن
زرارة بن أوفى،
عن أبي هريرة؛
قال: قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم "إن
الله تجاوز
لأمتي ما حدثت
به أنفسها ما
لم يتكلموا أو
يعملوا به".
[:-327-:] Bize Said b. Mansur ile Kuteybetü'bnü Said ve Mubaramed b.
Ubeyd el-Guberî rivayet ettiler. Lafız Said'indir. Dediler ki: Bize Ebu Avane
Katade'den, o da Züraratü'bnü Evfa'dan, o da Ebu Hureyre'den naklen rivayet
etti. Ebu Hureyre dedi ki:
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Şüphesiz ki dilleri ile söylemedikleri
yahut gereğini yapmadıkları sürece Allah ümmetime içlerinden geçenleri
bağışlamıştır. "
Diğer tahric: Buhari,
2528, 5269, 6664; Ebu Davud, 2209; Tirmizi, 1183; Nesai, 3434, 3435; İbn Mace,
2040, 2044;
Tuhfetu'l-Eşraf, 12896
202 - (127) حدثنا
عمرو الناقد
وزهير بن حرب
قالا: حدثنا إسماعيل
بن إبراهيم. ح
وحدثنا أبو
بكر بن أبي شيبة.
حدثنا علي بن
مسهر وعبدة بن
سليمان. ح وحدثنا
ابن المثنى
وابن بشار
قالا: حدثنا
ابن أبي عدي.
كلهم عن سعيد
بن أبي عروبة،
عن قتادة، عن
زرارة، عن أبي
هريرة؛ قال: قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم" إن
الله عز وجل
تجاوز لأمتي
عما حدثت به
أنفسها ما لم
تعمل أو تكلم
به".
[:-328-:] Bana Amr en-Nakid ve Zuheyr b. Harb tahdis edip dediler
ki: Bize İsmail b. İbrahim tahdis etti (H). Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybe de
tahdis etti. Bize Ali b. Mushir ve Abde b. Süleyman tahdis etti (H). Bize
İbnu'I-Müsenna ve İbn Beşşar da tahdis edip dediler ki: Bize İbn Adiy tahdis
etti. Hepsi Said b. Ebi Arube'den, o Katade'den, o Zurare'den, o Ebu Hureyre'den şöyle dediğini nakletti: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
"Şüphesiz Aziz ve
Celil Allah gereğince amel etmemek yahut onu konuşmamak şartıyla içlerinden
geçirdiklerini Allah ümmetime bağışlamıştır. "78
Tahric bilgisi 327 ile
aynı.
وحدثني
زهير بن حرب.
حدثنا وكيع.
حدثنا مسعر وهشام.
ح وحدثني
إسحاق بن
منصور. أخبرنا
الحسين بن
علي، عن
زائدة، عن
شيبان، جميعا
عن قتادة،
بهذا
الإسناد،
مثله.
[:-329-:] Bana Zuheyr b. Harb da tahdis etti. Bize Veki' tahdis etti.
Bize Mis'ar ve Hişam tahdis etti (H). Bana İshak b. Mansur da tahdis etti
(2/38a). Bize el-Huseyn b. Ali, Zaide'den haber verdi. O Şeyban'dan. Hepsi
Katade'den bu isnadı ile hadisi aynen rivayet etti.
Tahric bilgisi 327
nolu hadisin aynı
NEVEVİ ŞERHİ 131.
sayfa’da 337 nolu hadiste
DAVUDOĞLU AÇIKLAMA: Vesvese: nefisde yer
etmeyip tereddüd halinde bulunan şeydir. Gönülden geçen şeyler diye terceme
ettiğimiz «hadis'ünnefs> de öyledir. Bunlar kuvveden fi'le çıkmadıkça
muahazeyi icab etmezler. Şu var ki; vesvese ve gönülden geçen şeylerin cezayi
istilzam etmemesi için onların kalbden gelip geçmeleri şarttır. Bunları yapmağa
niyet edilir de kalbde yer eder kalırsa azabı müstelzim olurlar.
Kaadi
Iyaz şöyle diyor: «Kalbte geçen şey, orada yer edip karar kılmadan gelip
geçerse buna «hemra» derler. Şayed devam eder de kalbe yerleşirse «azim» olur.
Azim sebebiyle ise inşan ya muahaze olunur yahud sevab kazanır. «Yani bir
haramı irtikaba azmeden azaba, hayır yapmaya azmeden de sevaba layık olur demek
istiyor.
Kurtubî
diyor ki: «Kaadi lyazın kavli bil umum selef uleması ile fukahanın,
muhaddislerin ve ilm-i kelam alimlerinin mezhebidir. Bu hususta onlara
muhalefet ederek: «İnsanın kalbinden geçen şeyler orada yer etsin etmesin hiç
bir muahazeyi icab etmez.» diyenlerin sözüne bakılmaz.
Bunlar
Allah'u Teala'nın: «Kadın gerçekten ona niyeti kurmuştu. Rabbinin burhanını
görmemiş olsa o da ona niyeti kurmuş gitmişti...» [Yusuf 24] ayet-i kerimesiyle
ve bu hadisle Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in: «Fi'len yapmadskça
yahud söylemedîkçe» buyurmuş olmasile bir de kötülük etmeye azmetmişken
yapmayan ve söylemeyene ceza verilmemesile istidlal ederlerse de ayetle
istidlallerine verilecek cevab: Ayetteki gönülden geçen şeylerdir. Fakat
bazıları da kalbde yer etmeyen düşüncelerdir ki, bunlardan dolayı azab yoktur.
Nitekim bu hadisde buna şahittir...»
Kirmaniı
de şunları söylemiştir: «Ulema diyor ki: Bir kimse velev 25 sene sonra bir
vacibi terk yahud bir haramı irtikab edeceğine azmeylese derhal asî olur.»
Hatırdan geçen şeylerden murad: niyet derecesine varmayan şeylerdir. Niyet
derecesine varan kuruntulardan dolayı kul muahaze edilecektir.
İbnü'l-Arabî:
«Hadisdeki (konuşmadıkça) tabirinden murad: gönülden geçen şeydir. Çünkü asıl
kelam, ilme muvafık olan kalbteki sözdür; dil onun tercemanıdır; demişse de bu
söz reddedilmiştir. Zira kalbden geçen şeyler söz yerine geçse, bunların namazı
da bozması icabederdi. Halbuki konuşmak namazı bozduğu halde gönülden geçen
şeylerin namazı bozduğuna kail olan bulunmamıştır.